Mehmet Naci Aköz Dünyayı Geziyor

Mehmet Naci Aköz ile Dünyayı Geziyoruz

MEHMET NACİ AKÖZ

UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

 

 

1980 Yılı itibariyle profesyonel olarak uçurtma ve uçurtma kültürü ile ilgilenmeye başlayan İstanbul Uçurtmacılar Derneği başkanı, uçurtma koleksiyoneri ve Türk Uçurtma Takımı kaptanı Mehmet Naci Aköz, dünyayı karış karış gezerek uçurtmalar ve uçurtma ile ilgili ürünleri toplamaya, araştırmalar yapmaya ve kendi kültürümüzdeki uçurtmalar hakkında hem ülkemiz insanını, hem de dünyayı bilgilendirmeye devam ediyor.

 

Amerika’dan Afrika’ya, Uzakdoğu’dan Ortadoğu’ya, Avrupa’dan Asya’ya kadar onlarca ülkeyi gezen, pek çoğunda uçurtma festivallerine katılarak ülkemizi temsil eden, yüzlerce uçurtma kurumu ve profesyonel uçurtmacı ile tanışan.

Bugüne kadar ülkemizde gerçekleştirilen altı tane uluslararası uçurtma festivali için otuzdan fazla ülkenin, 150’ye yakın profesyonel uçurtmacısını ülkemize getiren Aköz’ün gezilerinden kısa derlemeler hazırladık.

Ülkemizdeki uçurtma kültürüne yapılan katkıları, uçurtma müzesi koleksiyonunun nasıl toplandığını Aköz’ün renkli, heyecanlı gezileriyle izleyelim.

 

25Mar2025

Uçurtma Müzesindeki koleksiyonun en özel uçurtmaları arasında yer alan Malezya uçurtmaları nasıl elde edildi;
Gerek uluslararası uçurtma festivalleri gerek toplantılarım gerekse tatil gezilerim sayesinde dünyada pek çok ülkeyi görme fırsatım oldu. Gezmeyi, incelemeyi seven bir yapım var.

2011 Yılında bir organizasyon çerçevesinde Malezya – Kuala Lumpur’a yolum düştü, yine her yurtdışına çıkış öncesinde yaptığım gibi Malezya’daki  uçurtma kurumlarını araştırıp (Uçurtma Derneği, uçurtma kulübü, uçurtma müzesi, uçurtma imalatçı ve uçurtma satıcıları) ön yazışma ve telefonlarla bağlantılar kurdum.

[…]

25Mar2025

Müze ne zaman kuruldu? Koleksiyondaki ürünler nasıl toplandı?

 

MEHMET NACİ AKÖZ UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR 

DÜNYA UÇURTMA BAŞKENTİ WEI-FANG’DA BİR TÜRK UÇURTMA MARKASI

Türkiye adına katıldığım uluslararası uçurtma festivallerinden biri olan Shenzhen uçurtma festivali için Çin’deydim. Toplamda 4 günlük programımı 8 güne çıkararak Wei-Fang’a gitmeyi de planlamıştım. Dünya uçurtma başkenti olarak kabul edilen ve dünyanın en büyük uçurtma müzesinin bulunduğu Wei-fang şehrine gitmek açıkçası festivale katılmaktan daha çok ilgimi çekiyordu.

İstanbul’dan 11 saatlik yolculukla Guangzhou’ya, ardından 3 saatlik uçak yolculuğu ile Wei-Fang’a ulaştım, Çin’li arkadaşım, Wei-Fang uluslararası uçurtma festivali genel sekreteri Liu Zhiping havaalanında beni karşıladı, şehirde kısa bir tur yaptıktan sonra otele yerleştik.
Akşamüstü Wei-Fang uluslararası uçurtma festivali organizasyon komitesi ve uçurtma derneği yöneticileri ile yemekli bir toplantıya katıldım. Oldukça sıcak bir ortamda geçen yemek programında hem yeni uluslararası arkadaşlar edinmiş oldum, hem de Çin uçurtma kültürü ve uçurtma kurumları ile ilgili detaylı bilgilere ulaştım.

Ertesi sabah oldukça heyecanlıydım, çünkü dünyanın en büyük uçurtma müzesi olan Wei-Fang uçurtma müzesini gezecektim. Liu Zhiping’le beraber müzeye gittik, müze direktörü Li Naigang karşıladı bizi, müze yöneticilerinin ilgisi ve misafirperverliği beni gerçekten etkiledi, özel bir karşılama ile alındığım uçurtma müzesinde hayranlıkla Çin’li uçurtma üstatlarının yaptığı uçurtmaları gördüm. Bol bol fotoğraf çektim, bir adet Türk Bayraklı uçurtmayı uygulamalı olarak yaptım ve uçurtma müzesine armağan ettim, uçurtma müzesi içindeki uçurtma atölyesini inceledim.

Ziyaret sonrasında Dünya Uçurtma Müzesi direktörü Li Naigang gerek workshop’tan gerekse ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden kısa bir konuşma yaptı.

“Çok uzaklardan, Türkiye’den müzemizi ziyarete gelmeniz bizi onurlandırmıştır. Ülkemiz uçurtmanın doğduğu yerdir. Wei-fang’ın gökyüzünde 2000 yıldan fazla bir süredir uçurtmalar uçmaktadır. Dünya uçurtma müzemizde uçurtmacılıkta çok önemli kişilerin yaptığı uçurtmalar ile uçurtmanın tarihini anlatan panolar bulunmaktadır. Az sayıda da farklı ülkelere ait uçurtmaları sergiliyoruz, bugün burada yaptığınız Türk uçurtmasını ve bize bıraktığınız müze logolu tişörtünüzü de burada sergileyerek dostluğumuzu pekiştireceğiz.

Türkiye’de uçurtma ile ilgili yaptığınız çalışmaları internetten okuduk ve sizi çok başarılı bulduk, kutluyoruz. Uçurtma kültürü çocukların ve herkesin bilmesi gereken önemli ve güzel bir kültürdür, bundan dolayı sizi tebrik ediyoruz, ayrıca ülkenizde uçurtma müzesi kuracak kadar koleksiyona sahip olmanızda çok önemli, biz sizinle dostuz, sizi seviyoruz” dedi.

Ben de kendisine cevaben;

“Dünyanın uçurtma başkenti olarak bildiğim Wei-fang’daki Dünya Uçurtma Müzesini ziyaret etmek benim için çok özel bir olay. Ülkemde yıllardır uçurtmacılık konusunda pek çok faaliyet gerçekleştirdim, bunlardan birisi de uçurtma müzesini kurmaktı ve Allah onu da bana nasip etti, bugün uçurtma müzesini kurmaya karar verdiğim andan sonraki en önemli işi yaptığımı düşünüyorum. Bugün burada olmak, Dünya Uçurtma Müzesini gezmek, yöneticileriyle tanışmak, ülkemdeki uçurtma faaliyetlerini onlara anlatmak gerçekten benim için tarifi zor bir duygu. Burada gözlemlediğim bazı konuları kendi müzemde de uygulayarak ziyaretçilerin uçurtma kültürünü daha iyi anlamalarına yardımcı olacağım. Bugün benim hayatımın içindeki en özel günlerden biri olduğunu düşünüyorum. Diye cevapladım. Liu Zhiping ile birlikte yaptığım müze gezisi sonrasında müze ziyaret sertifikası verildi ve hatıra fotoğrafları çektirdik.

Uçurtma müzesinden çıktıktan sonra müze önündeki büyük meydanı gezmeye başladık, bu meydanın “Dünya Uçurtma Meydanı” adını taşıdığını ve çeşitli uçurtma kurumlarının plaketlerinin mermer kaideler üzerinde sergilendiğini anlattı Zhiping. Ben de meraklı gözlerle bütün plaketleri incelemeye başladım, 7 veya 8 plaket ancak görmüştüm ki, bir plaketin önünde kalakaldım. İncelediğim plaketlerden biri olan karşımdaki 100×100 ebatlarındaki plaketin üzerinde Çin’ce ve İngiliz’ce “İstanbul Uçurtmacılar Derneği” yazıyordu. Zhiping’e dönerek “Bunu ne zaman ve hangi kriter çerçevesinde buraya koydunuz” dediğimde plaketlerin hikayesini dinledim.

2006 yılında Wei-Fang belediyesi tarafından (O günkü değerle 1.250 Milyon TL karşılığı) bir bağış yapılarak uçurtma müzesi baştan aşağı yenilenmiş, bu yenilenme esnasında uçurtma müzesi önündeki dev alanda da yenilenme çalışması yapılarak bu plaketler alana yerleştirilmiş. Uluslararası uçurtma festivallerine imza atan uçurtma kurumları kriteri değerlendirmesi çerçevesinde İstanbul Uçurtmacılar Derneğinin de listeye girmesi uygun görülmüş. Hem derneğimiz hem de ülkemiz adına dünya uçurtma başkentindeki bu plaket bizim için gurur vesilesidir.

Liu Zhiping ile Wei-Fang’daki uçurtma mağazalarının olduğu semte gittik, muhteşem uçurtmalardan oluşan yüzlerce uçurtma mağazasını bir arada görmek beni çok heyecanlandırmıştı. 4-5 Mağazaya uğrayarak uçurtma müzesinde sergileyebileceğim, Çin uçurtma kültüründen onlarca uçurtma aldım, uçurtma imalat bölümüne girerek incelemelerde bulundum, uçurtma müzesi içindeki atölyede değerlendirebileceğim konular hakkında bilgiler edindim ve 100’den fazla uçurtma alarak Wei-Fang’a veda ettim.

25Mar2025

Müze ne zaman kuruldu? Koleksiyondaki ürünler nasıl toplandı?

Uçurtma Müzesindeki koleksiyon içinde en çok Hindistan uçurtmaları bulunmaktadır.

Türkiye adına en çok Hindistan’daki uluslar arası uçurtma festivallerine katıldık, 2018 yılında da uzun bir uluslar arası uçurtma festivali için 11 günlüğüne yine Hindistan’a gideceğiz.

Hem uluslar arası uçurtma festivaline katılmak, hem de Ahmedabad uçurtma müzesini ziyaret ederek, inceleme, araştırma yapmak, bilgiler almak ve uçurtma müzemiz ile Ahmedabad uçurtma müzesi arasında ikili dostluk anlaşması imzalanmasını sağlayacağız. […]

25Mar2025

Müze ne zaman kuruldu? Koleksiyondaki ürünler nasıl toplandı?

Türkiye adına katıldığım uluslararası uçurtma festivallerinden biri olan Shenzhen uçurtma festivali için Çin’deydim. Toplamda 4 günlük programımı 8 güne çıkararak Wei-Fang’a gitmeyi de planlamıştım. Dünya uçurtma başkenti olarak kabul edilen ve dünyanın en büyük uçurtma müzesinin bulunduğu Wei-fang şehrine gitmek açıkçası festivale katılmaktan daha çok ilgimi çekiyordu.

MEHMET NACİ AKÖZ UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR
DÜNYA UÇURTMA BAŞKENTİ WEI-FANG’DA BİR TÜRK UÇURTMA MARKASI

Türkiye adına katıldığım uluslararası uçurtma festivallerinden biri olan Shenzhen uçurtma festivali için Çin’deydim. Toplamda 4 günlük programımı 8 güne çıkararak Wei-Fang’a gitmeyi de planlamıştım. Dünya uçurtma başkenti olarak kabul edilen ve dünyanın en büyük uçurtma müzesinin bulunduğu Wei-fang şehrine gitmek açıkçası festivale katılmaktan daha çok ilgimi çekiyordu.
İstanbul’dan 11 saatlik yolculukla Guangzhou’ya, ardından 3 saatlik uçak yolculuğu ile
Wei-Fang’a ulaştım, Çin’li arkadaşım, Wei-Fang uluslararası uçurtma festivali koordinatörü Liu Zhiping havaalanında beni karşıladı, şehirde kısa bir tur yaptıktan sonra otele yerleştik.
Akşamüstü Wei-Fang uluslararası uçurtma festivali organizasyon komitesi ve uçurtma derneği yöneticileri ile yemekli bir toplantıya katıldım. Oldukça sıcak bir ortamda geçen yemek programında hem yeni uluslararası arkadaşlar edinmiş oldum, hem de Çin uçurtma kültürü ve uçurtma kurumları ile ilgili detaylı bilgilere ulaştım.
Ertesi sabah oldukça heyecanlıydım, çünkü dünyanın en büyük uçurtma müzesi olan Wei-Fang uçurtma müzesini gezecektim. Liu Zhiping’le beraber müzeye gittik, müze direktörü Li Naigang karşıladı bizi, müze yöneticilerinin ilgisi ve misafirperverliği beni gerçekten etkiledi, özel bir karşılama ile alındığım uçurtma müzesinde hayranlıkla Çin’li uçurtma üstatlarının yaptığı uçurtmaları gördüm. Bol bol fotoğraf çektim, bir adet Türk uçurtmasını uygulamalı olarak yaptım ve uçurtma müzesine armağan ettim, uçurtma müzesi içindeki uçurtma atölyesini inceledim.
Ziyaret sonrasında Dünya Uçurtma Müzesi direktörü Li Naigang gerek workshop’tan gerekse ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden kısa bir konuşma yaptı.
“Çok uzaklardan, Türkiye’den müzemizi ziyarete gelmeniz bizi onurlandırmıştır. Ülkemiz uçurtmanın doğduğu yerdir. Wei-fang’ın gökyüzünde 2000 yıldan fazla bir süredir uçurtmalar uçmaktadır. Dünya uçurtma müzemizde uçurtmacılıkta çok önemli kişilerin yaptığı uçurtmalar ile uçurtmanın tarihini anlatan panolar bulunmaktadır. Az sayıda da farklı ülkelere ait uçurtmaları sergiliyoruz, bugün burada yaptığınız Türk uçurtmasını ve bize bıraktığınız müze logolu tişörtünüzü de burada sergileyerek dostluğumuzu pekiştireceğiz.
Türkiye’de uçurtma ile ilgili yaptığınız çalışmaları internetten okuduk ve sizi çok başarılı bulduk, kutluyoruz. Uçurtma kültürü çocukların ve herkesin bilmesi gereken önemli ve güzel bir kültürdür, bundan dolayı sizi tebrik ediyoruz, ayrıca ülkenizde uçurtma müzesi kuracak kadar koleksiyona sahip olmanızda çok önemli, biz sizinle dostuz, sizi seviyoruz” dedi
Ben de kendisine cevaben;
“Dünyanın uçurtma başkenti olarak bildiğim Wei-fang’daki Dünya Uçurtma Müzesini ziyaret etmek benim için çok özel bir olay. Ülkemde yıllardır uçurtmacılık konusunda pek çok faaliyet gerçekleştirdim, bunlardan birisi de uçurtma müzesini kurmaktı ve Allah onu da bana nasip etti, bugün uçurtma müzesini kurmaya karar verdiğim andan sonraki en önemli işi yaptığımı düşünüyorum. Bugün burada olmak, Dünya Uçurtma Müzesini gezmek, yöneticileriyle tanışmak, ülkemdeki uçurtma faaliyetlerini onlara anlatmak gerçekten benim için tarifi zor bir duygu. Burada gözlemlediğim bazı konuları kendi müzemde de uygulayarak ziyaretçilerin uçurtma kültürünü daha iyi anlamalarına yardımcı olacağım. Bugün benim hayatımın içindeki en özel günlerden biri olduğunu düşünüyorum. Diye cevapladım. Liu Zhiping ile birlikte yaptığım müze gezisi sonrasında müze ziyaret sertifikası verildi ve hatıra fotoğrafları çektirdik.
Uçurtma müzesinden çıktıktan sonra müze önündeki büyük meydanı gezmeye başladık, bu meydanın “Dünya Uçurtma Meydanı” adını taşıdığını ve çeşitli uçurtma kurumlarının plaketlerinin mermer kaideler üzerinde sergilendiğini anlattı Zhiping. Ben de meraklı gözlerle bütün plaketleri incelemeye başladım, 7 veya 8 plaket ancak görmüştüm ki, bir plaketin önünde kalakaldım. İncelediğim plaketlerden biri olan karşımdaki 100×100 ebatlarındaki plaketin üzerinde Çin’ce ve İngiliz’ce “İstanbul Uçurtmacılar Derneği” yazıyordu. Zhiping’e dönerek “Bunu ne zaman ve hangi kriter çerçevesinde buraya koydunuz” dediğimde plaketlerin hikayesini dinledim.

2006 yılında Wei-Fang belediyesi tarafından (O günkü değerle 1.250 Milyon TL karşılığı) bir bağış yapılarak uçurtma müzesi baştan aşağı yenilenmiş, bu yenilenme esnasında uçurtma müzesi önündeki dev alanda da yenilenme çalışması yapılarak bu plaketler alana yerleştirilmiş. Uluslararası uçurtma festivallerine imza atan uçurtma kurumları kriteri değerlendirmesi çerçevesinde İstanbul Uçurtmacılar Derneğinin de listeye girmesi uygun görülmüş. Hem derneğimiz hem de ülkemiz adına dünya uçurtma başkentindeki bu plaket bizim için gurur vesilesidir.
Liu Zhiping ile Wei-Fang’daki uçurtma mağazalarının olduğu semte gittik, muhteşem uçurtmalardan oluşan yüzlerce uçurtma mağazasını bir arada görmek beni çok heyecanlandırmıştı. 4-5 Mağazaya uğrayarak uçurtma müzesinde sergileyebileceğim, Çin uçurtma kültüründen onlarca uçurtma aldım, uçurtma imalat bölümüne girerek incelemelerde bulundum, uçurtma müzesi içindeki atölyede değerlendirebileceğim konular hakkında bilgiler edindim ve 100’den fazla uçurtma alarak Wei-Fang’a veda ettim.

25Mar2025

Uçurtma koleksiyonundaki ilk ürünler nasıl toplandı?

Mehmet Naci Aköz’ün anılarından;
1980 yılında başlayan uçurtma yapıp oyuncakçı ve kırtasiyecilere satma kararımın ardından bu işten para kazanabileceğimi fark etmek beni çok mutlu etmişti. İlerleyen yıllarda tanıştığım uçurtma bayramları, yarışmaları, şenliklerinde çok sayıda uçurtma kupası ve çeşitli ödüller kazandım.

Ve akabinde bu işin geliştirilmesi için dünyanın diğer ülkelerindeki uçurtmacılara ulaşmamın yararlı olacağını düşündüm ve çeşitli yollarla elde ettiğim 26 ayrı uçurtma kurumuna 1986 yılında mektuplar yazdım (İnternetin olmadığı dönemde) ve hem kendimi hem de Türkiye’deki uçurtma kültürünü anlatmaya çalıştım.

Mektuplarıma ilk cevap Japonya Uçurtma Federasyonu Başkanı Masaaki Modegi’den geldi, yanındaki Japon uçurtma kataloğu ile birlikte.

Daha sonra pek çok ülkeden çok sayıda uçurtma ve uçurtma ile ilgili ürünler gelmeye başladı. Bu parçalar ileride kurulacak Türkiye’nin ilk uçurtma müzesinin ilk ürünleriydi.

Japonya Uçurtma Federasyonu başkanı Masaaki Modegi ve eşi, Japonya Uçurtma Müzesi müdürü Sachiko Modegi’yi tam 20 yıl sonra 1. Uluslararası İstanbul Uçurtma Festivali için Türkiye’ye getirdim. Uçurtma Müzesinin kurulmasına sebep olan çeşitli eserleri Türkiye’ye gönderen çok sayıdaki uçurtmacıyı farklı yıllarda projelendirdiğim uluslar arası uçurtma festivalleri çerçevesinde Türkiye’ye getirme imkânım oldu.

2015 yılında ise Tokyo Uçurtma Müzesinden bay Masami Fukuoka, Üsküdar Belediyesi Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesine 27 uçurtma, çok sayıda festival afişi ve farklı uçurtma materyallerinden oluşan bir set armağan etmiştir, tüm bu eserler uçurtma müzesinin sergi salonlarında ziyaretçilerini beklemektedir.

24Mar2025

MEHMET NACİ AKÖZ UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

MEHMET NACİ AKÖZ UZAKDOĞU’NUN İLGİNÇ ÜLKESİ TAYLAND’DA

Mehmet Naci Aköz dünyaca ünlü uçurtmacılar ile birlikte Tayland’daki Uluslararası Satun Uçurtma Festivaline katılmak üzere Uzakdoğu’nun muhteşem doğası, farklı yemek kültürü ve tarihi tapınaklarıyla dolu olan ilginç ülkesi Taylan’daydı.
Bugüne kadar dünyanın onlarca ülkesine giderek uçurtma festivallerine katılan, bu konuda çok sayıda araştırma yapan İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı ve Türk Uçurtma Takımı kaptanı Mehmet Naci Aköz, Uluslararası Satun Uçurtma Festivali için Tayland’ın Satun şehrindeydi.
Aköz’ün Tayland hikayesini kendisinden dinleyelim;
2011 Yılında Hindistan’ın Jaipur eyaletindeki uluslararası festivalinde tanıştığım, daha sonra Uluslararası İstanbul Uçurtma Festivaline davetli olarak konuk ettiğim Tayland’lı tanınmış uçurtmacılar Ron ve Baew Spaulding ailesi bu kez beni Tayland’a davet ettiler. Oldukça renkli ve ilginç bir ülke olan Tayland’a uçurtma vesilesi ile gelmiş olmak beni ayrıca mutlu etti.
Spaulding’lerin projelendirip organize ettiği, Satun Belediyesi tarafından düzenlenen 40 ülkeden, 200’e yakın profesyonel uçurtmacı ve onlarca uçurtma kurumunun katıldığı festivalde, devasa Türk Bayrağı uçurtmam başta olmak üzere 10 ayrı modelde uçurtmayı gökyüzüne havalandırmak benim için büyük keyif aldığım bir performans oldu.
Uçurtma gösterilerimin haricinde her festivalde yaptığım gibi Satun’da da uçurtma atölyesi kurarak Türk modeli uçurtmaları Tayland’lı çocuklarla birlikte yaptık ve atölye çalışmasını bitiren tüm katılımcılara başarı belgeleri ve Türk Bayrağı ile ödüllendirdim. 50 Tane Türk Bayrağı tasarımlı altıgen ile 100 tane de A4 kâğıdından yapılan ve bizim uçurtma kültürümüzün en güzel modellerinden olan sivriburun uçurtmaları elde eden çocuklar çok mutlu oldular.
Sokak oyunları kültürümüzün tek canlı oyuncağı olarak bildiğimiz uçurtma, dünyadaki pek çok ülkede farklı tarihlerde dev uluslararası uçurtma festivalleriyle kutlanıyor.
Türkiye’nin tek resmi uçurtma kurumu olarak bizde bu festivallere katılarak ülkemizi uluslararası alanlarda temsil etmeye çalışıyoruz.
Festivalin ödül gecesinde tüm katılımcılara Satun Belediye Başkanı tarafından katılım plaketleri olan ödüller verildi. Ödül töreninde yine her etkinlikte yaptığım gibi sahnede Satun Belediye Başkanına bir tane Türk Bayrağı tasarımlı, bir tane de hat yazılı tasarımlı olmak üzere iki adet uçurtma ile bir tane de Türk Bayrağı hediye ettim. Belediye Başkanı bu hediyelerden çok memnun olduğunu ifade edip yarı beline kadar eğilerek (Tayland’ın geleneksel teşekkür saygısı) bana teşekkürlerini ifade etti, birlikte sahnede fotoğraf çektirdik. Bu seremoni benim için güzel bir anı oldu.
Uçurtma festivallerine gittiğim ülke ve şehirlerdeki uçurtma imalat ve satıcılarını dolaşarak uçurtma müzesi koleksiyonu için çeşitli ürünler topluyorum, Tayland’da da bunun için oldukça fazla vakit ayırarak çok sayıda geleneksel uçurtma satın aldım, incelemeler yaptım, iki ayrı imalatçıdaki atölyelerde uygulamalı Tayland uçurtmalarının yapıma katıldım.
Ayrıca festivale katılan diğer ülkelerden de çok sayıda uçurtma ve uçurtma ile ilgili ürünler topladım, Tayland dönüşümde ülkemizin tek, dünyanın ise 18 uçurtma müzesinden birisi olan Üsküdar Belediyesi Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi koleksiyonuna ciddi katkı sağladım.

24Mar2025

MEHMET NACİ AKÖZ UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR 

TÜRK UÇURTMA TAKIMI HİNDİSTAN’IN TELANGANA EYALETİNE BAĞLI

HAYDARABAD VE MAHABUBNAGAR ŞEHİRLERİNDEYDİ  

İstanbul Uçurtmacılar Derneği başkanı ve Türk Uçurtma takımı kaptanı Mehmet Naci Aköz, Hindistan’ın Telangana Eyaleti Hükümeti Turizm Bakanlığı tarafından organize edilen 5. Uluslararası Telangana Uçurtma Festivalinde Türkiye adına katılarak uçurtma gösterileri ve uçurtma atölyeleri gerçekleştirdi.

İstanbul Uçurtma Müzesi koleksiyonunda bulunan 15 ayrı model uçurtma ile festivale katılan Türk Uçurtma Takımının uçurduğu uçurtmalardan biri ise 10×6 metreden oluşan dünyanın en büyük 5. Bayrak uçurtması olarak biliniyor.

Türk Uçurtma Takımı kaptanı Mehmet Naci Aköz ve takım üyelerinden Selçuk Koç’un katıldığı festivalde gerçekleştirilen eğitim atölyelerinde ise Türk uçurtma kültürünün uçurtma modellerinin uygulamalı eğitimleri verildi.

Türk uçurtma takımı kaptanı ve İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı Aköz, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada; Sokak oyunları kültürümüzün tek canlı oyuncağı olarak bildiğimiz uçurtma, dünyadaki pek çok ülkede farklı tarihlerde dev uluslararası uçurtma festivalleriyle kutlanıyor. Bizde Türkiye’nin tek resmi uçurtma kurumu olarak bu festivallere katılarak ülkemizi temsil etmeye çalışıyoruz.

Daha önce 3 Kez gittiğimiz Hindistan’da Udaipur, Jaipur ve Ahmedabad festivallerine katılmış ve ülkemizi gururla temsil etmiştik. Bu sefer Hindistan’ın Telangana eyaletinin Haydarabad şehrinde düzenlenen festival için davet aldık.

Daha önce katıldığımız pek çok festivalde olduğu gibi, bu kez T.C. Telangana Başkonsolosluğumuz da bizleri desteklemek için, T.C. Haydarabad Konsolosu Kadir Ulu bey’in başkanlık ettiği bir heyetle festivalimizde bizi yalnız bırakmadı, bundan dolayı kendilerine şükranlarımızı iletmek isteriz. Sayın konsolosumuz Kadir bey etkinliğimize ailesi ve başkonsolosluk görevlisi iki misafirle birlikte katılarak bizi çok mutlu etti. Kadir bey’in küçük kızları ile birlikte atölye çalışması yaparak Türk Bayrağı motifli uçurtmalar hediye ettik, eşi hanımefendinin getirdiği kahvaltıyı standımızın önünde hoş sohbet eşliğinde yedik ve gerçekten kendimizi sanki Türkiye’deymişiz gibi hissettik. Sayın konsolosumuz ve eşi hanımefendiye çok teşekkür ediyoruz.

Uluslararası Telangana uçurtma festivalinin açılışını yapan Telangana başbakanı ve Hindistan Hükümeti Enerji Bakanı Mister Kalvakumtla Taraka Romarao’ya 2 tane Türk Bayraklı uçurtma ve 1.5×2.25 ebadında Türk Bayrağı hediye ettik birlikte fotoğraf çektirdik. 

Türk Uçurtma Takımı olarak Hindistan’a 15 değişik uçurtma götürdük. İçlerinde oldukça özel uçurtmalarımız vardı, bunlardan bir tanesi 60 metrekarelik dev Türk Bayrağı uçurtma, bir diğeri ise 150 tane Türk Bayrağı uçurtmadan oluşan ve tek ipte uçurulan 240 metrelik tren uçurtma, bir diğeri ise Türkiye’nin en büyük uçurtması olan 100 m2’lik (10×10) devasa vatoz balığı uçurtmaydı. Bunların dışında çeşitli boylarda ve karakterlerde ilginç uçurtmalarımızı da uçurma imkânı bulduk. Gittiğimiz her ülkede dev boyutu ile havalarda süzülen Türk Bayrağı uçurtma herkesin ilgisini çekiyor ve pek çok uluslararası TV kanallarında haberimiz yapılıyor, Haydarabad’da da aynı ilgi ve alakayı gördük. 6 TV kanalı ve bir o kadar da yazılı basın takımımızla röportajlar gerçekleştirdi, bunların bir kısmını haberlerde biz de gördük.

24Mar2025

MEHMET NACİ AKÖZ UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZERKEN BU SEFER TUNUS’TAYIZ

Türk Uçurtma takımı kaptanı ve İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı Mehmet Naci Aköz katıldığı çok sayıdaki uluslararası uçurtma festivallerinde Türkiye’yi temsil ediyor.
Türk Uçurtma Takımı, Tunus Gençlik İşleri ve Spor Bakanlığı ile One Tunisia Kite Team tarafından organize edilen festivalde uçurtma atölyeleri ve uçurtma gösterileri gerçekleştirildi.

TUNUS UÇURTMA TAKIMININ, AKÖZ İLE İLGİLİ PAYLAŞIMI

Tunus Uçurtma Takımı kaptanı Amel Amira’nın facebook’taki paylaşımını buradan aktarmak istiyoruz;
Mehmet Naci Aköz…
İstanbul’daki Uçurtma Müzesinin kurucusu, 30 Ekim – 4 Kasım 2019 tarihleri arasında, Gençlik ve Spor Delegesi tarafından düzenlenen uçurtma festivalinin bir numaralı katılımcısı olacak.
Mehmet bey’in uzun yıllara dayanan bir tecrübeye sahip olduğunu ve Hindistan’daki uçurtma festivallerine katıldığını bilmek, Çin, Ukrayna, Almanya, Hollanda, İtalya..
Üst üste altı kez Uluslararası İstanbul Uçurtma Festivalinin koordinatörü. Bu yüzden onun tecrübesi gençliğimize fayda sağlayacaktır. Böylece Tunus’ta bir kardeşlik ve dostluk karavanında tanıştık.
İstanbul Uçurtma Müzesi koleksiyonunda bulunan 15 uçurtma ile Türk Uçurtma Takımını olarak katıldığımız festivalde havalandırdığımız uçurtmalardan biri ise 10×6 metreden oluşan dünyanın en büyük 5. Bayrak uçurtması olarak bilinen Türk Bayrağı uçurtmaydı.
Tunus Uçurtma Kulübü üyeleri ve farklı ülkelerin öğrenci gruplarından uçurtma atölyesine katılmak isteyen gönüllü katılımcılardan oluşan (Suriye, Ürdün, Yemen, Moritanya, Cezayir, Filistin, Amman, Tunus) oldukça geniş katılımlı ve tam bir gün süren uçurtma atölyeleri yapıldı. Türk uçurtma kültürünün uçurtma modellerinin uygulamalı eğitimleri ise İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı ve uçurtma eğitimcisi Mehmet Naci Aköz tarafından verildi.
Ayrıca Aköz, festival çerçevesinde gerçekleştirilen panelde de konuşma yaparak Türk ve dünya uçurtma kültürü ile ilgili bilgiler verdi.

T.C. TUNUS BÜYÜKELÇİLİĞİ BİZİ YALNIZ BIRAKMADI

Tunus’ta katıldığımız uçurtma festivalimize daha önce farklı ülkelerdeki festivallerde olduğu gibi, bu kez Tunus Büyükelçiliğimizin de bizleri desteklemek için festivalimize katılmış olması bizi ayrıca heyecanlandırdı. T.C. Tunus Büyükelçiliğimiz müsteşarları Gülfe Orhun Gobart hanım ve Ferhat Utku bey’in de dahil olduğu Türk heyeti de festivalimizde bizlerle birlikte uçurtma uçurdular.
Gülfe hanım festivalde basına yaptığı açıklamada;
Türk Uçurtma Takımının ülkemizi Tunus’ta temsil ettiği için çok mutlu olduklarını ve etkinliğe katılmalarının kendilerini heyecanlandırdığını ifade ederek başarılar dilediklerini söyledi.

24Mar2025

MEHMET NACİ AKÖZ UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

UÇURTMANIN PEŞİNDE BU SEFERKİ DURAK UKRAYNA – KHERSON / TRYHUTTY KÖYÜ

Türk Uçurtma Takımı kaptanı ülkemizi uluslararası uçurtma festivallerinde temsil etmek için köşe bucak dünyayı dolaşıyor. 3. Uluslararası Tryhutty Uçurtma Festivali için Türkiye adına Ukrayna’daki festivale katılarak uçurtma gösterileri ve uçurtma atölyeleri gerçekleştirdi. İstanbul Uçurtma Müzesi koleksiyonunda bulunan 12 uçurtma ile festivale katılan ekibimizin uçurduğu birbirinden ilginç uçurtmalarla ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik.
Türk Uçurtma Takımı kaptanı Mehmet Naci Aköz katıldığı festivalde gerçekleştirilen uçurtma atölyelerinde ise Ukraynalı çocuklara Türk uçurtma kültürünün uçurtma modellerinden birisi olan armut model uçurtma ile sivri burun uçurtmalardan bolca yaptırıldı.
Takım kaptanı Aköz, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada özetle;
Ülkemizde oldukça sevilen ve sokak oyunları kültürümüzün tek canlı oyuncağı olarak bildiğimiz uçurtma, dünyadaki pek çok ülkede farklı tarihlerde uluslararası uçurtma festivalleriyle kutlanıyor. Biz de Türkiye’nin tek resmi uçurtma kurumu olarak bu festivallere katılarak ülkemizi temsil etmeye çalışıyoruz. Dünyanın farklı ülkelerinde bugüne kadar çok sayıdaki uçurtma festivaline katıldık, ilk kez ülkemize bu kadar yakın mesafedeki ülke olan Ukrayna’da bir festivale katılıyoruz.
Uluslararası Tryhutty Uçurtma Festivaline katılarak ülkemizi gururla temsil ettik. Kherson şehir merkezinden oldukça uzakta olan Tryhutty köyünde gerçekleştirilen festivalde uçurtmalarımızı Ukrayna semalarına yükseltmek oldukça zevkliydi. Türk Uçurtma Takımı olarak Ukrayna’ya güzel bir koleksiyonla geldik ve nefis gösteriler gerçekleştirdik.
Diğer ülkelerden farklı olarak, festivalin şehirden kilometrelerce uzaktaki bir köyde yapılıyor olması ve Tryhutty köyünün göl kenarında, şehirlerarası tren hattının hemen yanında olması da ayrı bir güzellikti. Şehirden yaklaşık iki saatlik mesafede olmasına rağmen insanlar festivali izlemek için yüzlerce sayıdaki özel araçlarıyla etkinlik alanına gelmişlerdi.
Köyün hemen yanına kurulmuş, satış stantlarında ise ağırlıklı olarak el işi pek çok hediyelik eşya olması ve geleneksel kıyafetli insanların ev yiyecekleri satmaları görülmeye değerdi.
Ukrayna’daki misafirperverlikten oldukça memnun kaldık, Ukrayna seyahatimizin üçüncü gününü gezilere ayırmışlar, epey yer gezdirdiler, Ancak Odesa şehri gerçekten gezilmeye görülmeye değer tarihi bir şehirdi. Odesa’da pek çok tarihi binayı, turistik çarşılarını gördük, ayrıca Odesa limanına bakan çok güzel düzenlenmiş yemyeşil bir parka gittiğimizde, parktaki dev tabelada ODESA – İSTANBUL yazısını gördük, hikayesini dinlediğimizde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Odesa Belediyesinin “Kardeş şehir” olduğunu öğrendik, parkın düzenlemesini de İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapmış, bu da bizi ayrıca mutlu etti.
Ülkemize döndüğümüzde uçurtma müzemize yine yeni uçurtmalar getirmeyi ihmal etmedik.

24Mar2025

MEHMET NACİ AKÖZ UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

İRAN’IN KISH ADASINDAKİ FESTİVALDEKİ AKSAMALAR ETKİNLİĞİ BURNUMDAN GETİRDİ

Sokak oyunları kültürümüzün, unutulmayan en eski ve en güzel oyuncaklarından birisi olan uçurtma, dünyanın pek çok ülkesinde hala yapılmaya ve uçurulmaya devam ediyor olsa da bazı coğrafyalarda neredeyse hiç yok. Uçurtma kültürünün nerdeyse yok diyebileceğimiz coğrafyalardan birisi de Ortadoğu. Uçurtmanın peşinde koşarken bu sefer hiç beklemediğim yerden, İran’dan festival teklifi aldım.
İran’ın Kish adasında ilk kez yapılacak uluslararası uçurtma festivali için İran’a gittim, coğrafya / insanların yaşam kültürü hiç de beklediğim gibi değildi. Bizlerden çok da farklı olmayan bir ortamda, güzel bir plajda festival gerçekleştirildi.
Hindistan’lı Rajesh Nair’in projelendirdiği festivale Türkiye’den başka Hindistan, Çin ve Güney Kore katılmıştı. İran’da ilk kez uçurtma festivali yapıldığı için bu sayıyı ve organizasyon eksiklerini pek önemsemedim. Festivalin, daha doğrusu Kish adasının tadını çıkarmayı düşünüyordum. Kaldığım otel sahile oldukça yakın olduğu için etkinlik alanını rahatlıkla görebiliyordum, çok da büyük olmayan bir plaj ve oldukça sessiz bir bölgedeydik.
Festival başladığında, beklediğim gibi etkinlik alanında ne bir profesyonel ne de amatör bir İran’lı uçurtmacı vardı. Üç gün süren festivalin birinci gününde ideal rüzgârı yakalayıp uçurtmalarımızı uçurduk, fazla katılımcı olmadığından uçurtmalarımızı rahatlıkla birbirimize karıştırmadan uçuruyorduk, hatta ipleri sahile bağlayıp kenarda keyif bile yaptık.
İkinci gün uçurtmalarımızı sabah havalandırdıktan yaklaşık bir saat sonra aniden çıkan sert bir fırtına festival alanını darmadağın etti ve havadaki pek çok uçurtma ya yere düştü, ya da ipleri koptu, bunlardan bir tanesi de bizim 100 m2 büyüklüğündeki dev vatoz balığı uçurtmamızdı.
Aniden çıkan fırtınayı görünce hepimiz uçurtmaları hızlıca indirmeye çalıştık, ancak benim vatoz çok büyük olduğundan oldukça iyi rüzgârı içine aldı, dört beş kişi asılmamıza rağmen aşağıya çekmekte müthiş zorlanıyorduk. Tam o arada uçurtmayı indiremeden ipi koptu ve en az 300 metre ötedeki bir otelin bahçesindeki oldukça yüksek bir ağacın üzerine düştü.
Ağacın yanına geldiğimde uçurtmanın tüm kafa iplerinin (16 ayrı ipten oluşan üst denge ipi) ağacın dalları arasına girdiğini ve uçurtmanın fırtınada bir sağa bir sola savrulduğunu gördüm. Öyle çekerek indirilecek gibi değildi, önce uzun uzun ağacın etrafında dolaşıp ne yapabileceğimi düşündüm sonra dört beş saat sürecek bir kurtarma süreci başladı.
Tabi ki benim peşimden organizasyonda görevli olanlarda gelmiş herkes uçurtmanın indirilmesi konusunda fikir yürütüyordu. Önce merdivenli bir çekici araç getirildi, uçurtmayı indirmeyi başaramadık, bu arada otelin müdürü de yanımızda çözüm üretmeye çalışanlarla yoğun bir görüşme içindeydi ve hiç beklemediğim bir karar aldılar, otelin yanında yol tamiratında çalışan oldukça zayıf Afganlı bir işçinin eline testere vererek onu ağacın tepesine çıkardılar. Tıpkı bir kedi gibi tırmanarak ağacın tepesine çıkan çocuk ağacın 3 ayrı dalını diplerinden keserek uçurtmanın dallarla birlikte aşağıya düşmesini sağladı ve uçurtmayı bu şekilde ağaçtan kurtarmış olduk. Ben de ödül olarak Afganlı çocuğa 50 dolar bahşiş verdim.
Tabii ki, aşağı inen uçurtmanın pek çok yerinde derin yırtıklar oluşmuş ve yeniden uçurulma imkânı yoktu, festivalin sonraki bölümleri zaten iptal edilmişti, çünkü fırtına sahilde ne var ne yok darmadağın etmişti. Üçüncü günümüzde adayı bol bol gezdik ve İstanbul’un yolunu tuttuk.

İstanbul’a geldikten sonra uzun emekler sonrasında terzide tüm yırtıklar yeniden dikildi (Ben de terzi olduğum için işi çözebildik), daha sonra Maltepe parkına giderek yaptığımız deneme uçurmalarından sonra bir iki müdahale daha yaptık ve vatoz balığı uçurtmayı kurtarabildik.
Biraz maceralı da olsa, İran’ın Kish adasındaki uçurtma festivalimiz eğlenceli ve güzel anılarla geride kaldı.

24Mar2025

MEHMET NACİ AKÖZ UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

UÇURTMANIN PEŞİNDE ÜLKE ÜLKE GEZERKEN YOLUM BU KEZ İTALYA – CERVIA’YA DÜŞTÜ

Uzun zamandır gitmeyi arzuladığım ülkelerden birisi de İtalya’ydı, diyor Aköz
Türk Uçurtma Takımı olarak katıldığımız uluslararası uçurtma festivallerinden birisi olan 29. Uluslararası Cervia Uçurtma Festivali güzel bir sahilde, iyi bir rüzgârda ve çok sayıda ülke katılımcısı uçurtma takımını ağırladı.
2018 yılında katıldığımız Tayland, Malezya, Ukrayna ve İstanbul uluslararası uçurtma festivallerinden sonra bu kez de ülkemizi temsil etmek üzere 2018’in son festivali için 2 kişilik Türk Uçurtma Takımı olarak Cervia’daydık.
Genellikle uluslararası uçurtma festivallerine götürdüğümüz gibi, 60 m2’lik devasa Türk Bayrağı uçurtma ile Türkiye’nin en büyük uçurtması olan 100 m2 büyüklüğündeki vatoz balığı uçurtmanın da içinde olduğu 15 gösteri uçurtması yanımızdaydı.
Oldukça uzun bir sahili, yumuşacık kumsalı ve güzel bir denizi olan Cervia plajında gerçekleştirilen festivalden bir gün önce alanı görme imkânımız olduğu için ertesi gün konumlanacağımız yeri tespit etme şansımız oldu. Dolayısı ile alanın oldukça iyi bir yerinde yer kapabildik. Çünkü bizim uçurtmalarımızın iki tanesi gerçekten çok büyük ve uçurması da bir o kadar zordu. Bu yüzden gittiğimiz her festivalde öncelikle etrafımızın rahat olacağı yerleri aramaya öncelik veriyorduk.
Muhteşem sahilde düzenlenen 29. International Spirint Kite Festival – Cervia’ya katılan birbirinden ilginç, farklı uçurtmalar ve performansları gerçekten oldukça iyi uçurtma takımları ile birlikte uçurtmalarımızı uçurduk. Yine her festivalde olduğu gibi basın mensuplarına röportajlar verdik, uçurtmalarımız etkinlik alanında kendisini en iyi gösteren uçurtmalar arasındaydı.
Dev Türk Bayrağı ve vatoz balığını aynı anda, yanyana ilk kez burada havalandırdım, ikisi bir arada çok daha güzel ve haşmetli bir görüntü veriyordu. Etkinlikte fotoğraf çeken dronlarla elde edilen fotoğrafları gördüğümde alandaki en büyük dört uçurtmadan ikisinin bizim takıma, yani Türkiye’ye ait olduğunu görmek de ayrıca hoşumuza gitti.
Festivalde yaptığımız önemli işlerden birisi de diğer uçurtmacıların stantlarını dolaşarak takımlar arasındaki ikili ilişkilerimizi geliştirmek, bu arada koleksiyona yeni ürünler eklemekti. İtalya STACK’la (Avrupa Sportif Uçurtmacılık Federasyonu) Türkiye STACK arasında mini bir toplantı yaparak bilgi alışverişinde bulunduk, STACK başkanı Giovanni müzemizin koleksiyonu için bir tane delta model uçurtma, üç tane de dergi ve İtalya STACK’ın amblemi olan hediyeler verdi.
Toplamda beş gün kaldığımız İtalya’nın Cervia şehrinden oldukça güzel anılar, iyi dostluklar ve İstanbul’daki uçurtma müzesi için yeni uçurtmalarla ayrıldık.

24Mar2025

MEHMET NACİ AKÖZ UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

İLK FESTİVALİM HOLLANDA’DAYDI

Türk Uçurtma Takımı olarak, uluslararası uçurtma festivallerinde ülkemi temsil etmek için onlarca ülkeye gittim, çok yer gezdim tüm bu geziler bana ve ekibime çok değerli bilgi ve çevre kazandırdı
Ancak, her işin bir başlangıcı olduğu gibi benim de uluslararası sahada yer almamın, ülkemde uluslararası uçurtma festivalleri projelerini uygulamamın, hatta Türkiye’deki tüm uluslararası festivallerin fikir öncülüğü yapmış olmanın zemininde, 1992 yılında Hollanda’da katıldığım Uluslararası Schaveningen Uçurtma Festivali vardı. 92 – 94 arası iki yıl Hollanda’da yaşadım, 1993 yılının Eylül ayında bir arkadaşım bana “Schaveningen’ de uçurtma festivali var katılmak istermisin” diye sorduğunda hiç tereddütsüz evet cevabını vermiştim.
1.20 Metre boyunda yıldız model bir uçurtma yaparak üzerine al bayrağımızı da ekledim ve etkinliğe hazırlandım, arkadaşım için de bir tane uçurtma hazırladık. Bu uçurtmayı hazırlarken aklımdan geçenler ise “Kocaman bir tane uçurtma yaparım, üzerine de Türk Bayrağını yerleştirip bir de Türkiye yazarsam festivalde dikkatleri üzerime çekerim” idi.
Ancak, festival alanına gittiğimde (Hollanda ile İngiltere’nin karşı karşıya baktığı devasa bir plaj/sahil kesimiydi) gördüğüm manzara karşısında gerçekten hayretle alandaki uçurtmaları izlemeye koyuldum. Devasa uçurtmalardan oluşan kuşlar, kelebekler, ejderhalar, birbirinden ilginç hayranlık uyandıran uçurtma modellerini görüyordum. Gerçekten şaşırmıştım, çünkü ilk kez bir uluslararası uçurtma festivaline katılıyordum.
Bu festival benim için pozitif anlamda ciddi bir kırılma noktası oldu. Daha sonra Hollanda’lı uçurtmacı Willy Van Dieggel ile tanışıp arkadaş olduk (Hollanda’da uçurtma dükkânı vardı ve ilerleyen yıllarda iki kez İstanbul’daki festivalimize davet ettim)
1994 Sonlarında Türkiye’ye döndükten sonra uluslararası uçurtma festivalini nasıl yapabilirim araştırmasına girdim, gerçi küçük uçurtma şenliklerini düzenlemiş bu konuda az da olsa tecrübe sahibiydim. 1996 yılında nihayet Uluslararası İstanbul Uçurtma Festivalini projelendirdim ve sponsorluk arayışları içindeyken İBB’nin kapısını çaldım, ancak çok uğraşmama rağmen sonuç alamadım. 1997 yılında aynı projeyi biraz daha güncelleyerek yine İBB’nin kapısını çaldım ve bu kez sonuç alarak Türkiye’deki ilk uluslararası uçurtma festivali olan “1. Uluslararası İstanbul Uçurtma Festivali”nin gerçekleşmesini sağladım.
Hülasa;
Bu örnekle, katıldığım her ayrı ülkedeki uluslararası uçurtma festivallerinin hem bana hem ülkeme hem de uçurtma kültürümüze çok ciddi katkılar sağladığını görmüş oluyorum
Bugüne kadar onlarca uluslararası uçurtma festivaline katılmış olsa da, Schaveningen Uçurtma Festivalinin önemi benim için çok ayrıydı.