HAKKIMIZDA
Ülkemizin ilk ve tek, dünyanın ise 18 uçurtma müzesinden birisi olan Üsküdar Belediyesi Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi üç ayrı bölümden oluşmaktadır.
- İki ayrı uçurtma müzesi salonu (bkz. Uçurtma Müzesi)
- Aynı anda 200 kişinin kendi uçurtmasını yapabileceği uçurtma okulu (bkz. Uçurtma Okulu)
- Büyük çoğunluğu yabancı kaynaklardan oluşan 850’ye yakın eseri ile uçurtma kütüphanesi (bkz. Uçurtma Kütüphanesi)
Tüm bu bölümlerin toplamı ile aslında burası uçurtma kültür merkezi hüviyetindedir.
2500 Yıllık uçurtma tarihi ile ilgili görseller, yayınlar eşliğinde hem uçurtma yapımının öğretildiği atölyeler, hem de uçurtmanın kültürel, inanç ve sportif arka planlarının akıcı bir anlatımla sunumunun yapıldığı oldukça özel bir müzedir.
Müze girişleri ücretsiz, atölyeye katılım halinde ise yapılan uçurtmanın ücreti alınmaktadır.
Randevu alınarak ziyarete gelinmesi özellikle tavsiye edilmektedir.
Uçurtma Müzesinin kurucusu, koleksiyoner Mehmet Naci Aköz’ün (bkz. Mehmet Naci Aköz kimdir) aşağıdaki “2500 Yıllık tarih… Uçurtmalar” makalesini okumakta fayda var kanaatindeyiz.
2500 YILLIK TARİH… UÇURTMALAR
Oyuncak mı, kültür mü? Sanat mı, spor mu? Mavi gökyüzünün nazlı çiçekleri uçurtmalar…
ÜSKÜDAR BELEDİYESİ MEHMET NACİ AKÖZ
UÇURTMA MÜZESİ
MÖ 300’lü yıllara uzanan (Bazı tarihçilere göre daha da eskilerde) ve doğum yeri Çin’in Wei-Fang bölgesi olarak kabul edilen uçurtmanın 2500 yıllık tarihine baktığımızda birbiriyle alakasız pek çok başlığı görmek mümkündür. (bkz. uçurtmanın tarihçesi)
UÇURTMANIN KISA TARİHİ
Uçurtmanın tarihine kısaca göz attığımızda, Çin’de doğan uçurtmanın hızla Uzakdoğu ülkelerinde yayıldığını, savaşlarda yoğun biçimde kullanıldığını, özellikle Japonya’da inanç sistemleri içinde yer alarak Budist rahiplerin tanrılar ile iletişim kurmak için aracılık ettiği, 1295 yılında Marco Polo ile Malaya adlarından alınarak Hollanda’ya getirilmesi ile batının bu aracı tanıdığına tanık oluyoruz. Uçurtmanın batı tarihi çok sayıda bilimsel olayla anılmaktadır.
Uçağın, dronun, ihaların, sihaların atasının uçurtma olduğunu yine çok sayıda makalede görmek mümkündür. Benjamin Franklin’in 1752’de şimşeğin içindeki statik elektriği bulması, aerodinamik biliminin uçurtma ile yapılan deneyler esnasında ortaya çıkarılması, meteorolojik çalışmalarda yoğun bir şekilde uçurtmanın kullanılması örneklerinin nerdeyse tamamı batı da gerçekleşmiştir.
Ülkemiz topraklarına tam olarak ne zaman, kim tarafından ve ne için getirildiği bilinmese de (Elimizde böyle bir veri yok) uçurtma ile ilgili elimizde bulunan en eski tarih 1582 yılıdır.
Sultan 3. Ahmet çocuklarının sünnet düğününde, Sultan Ahmet’teki at meydanında, İbrahim Paşa sarayının önündeki (Bugünkü Türk İslam Eserleri Müzesi) alanda uçurtma uçurulmuştur. (bkz. Surname-i Vehbi-minyatür)
Bir başka kaynakta ise (bkz. Saray Merasimleri 15-17 yy. anlatımı-Nigar Ayyıldız) Osmanlı döneminde ramazan eğlencelerinde çocukların teravih namazı sonrası kandil uçurtmalarını gökyüzüne salındığından bahsedilmektedir. Bu ve benzeri kayıtlar 15. Yy. dan itibaren bizim topraklarımızda uçurtmanın varlığını ortaya koymaktadır.
Ancak, Mehmet Naci Aköz bu tarihin çok daha eskilere dayandığı kanaatindedir. Şöyle ki;
Uzakdoğu ile Avrupa’yı birbirine bağlayan tek karayolu olan ipek yolunun ana güzergâhlarından birisi olan ülkemiz topraklarından geçen ticari kervanlar, muhtemelen kervanlarında taşıdıkları ürünleri konakladıkları şehirlerde/hanlarda satarak ilerlemişlerdir. Dolayısı ile uçurtmanın doğum yeri olan Çin’den gelen kervanların ticari emtiasının içinde uçurtmanın da olduğu ve bizim topraklarımızda bunların satılma ihtimalinin göz ardı edilemeyecek gerçeklikte olduğunu düşünmektedir.
Ayrıca, ülkemizin oldukça rüzgârlı bir coğrafya olması da rüzgâr gücü ile uçurulan bu oyuncağın çok daha önce bu topraklara ulaşmış olabileceği rahatlıkla düşünülebilir.
UÇURTMANIN ÜLKEMİZDEKİ TARİHİ VE MÜZEYE GİDEN SÜREÇ;
Uçurtmanın ülkemizdeki tarihine baktığımızda nerdeyse yok denecek kadar kısıtlı veri bulunmaktadır. 1582’de Sultan Ahmet’teki Simurg kuşu tasarımlı uçurtmanın uçurulması, Osmanlı döneminde (1600’lerde) uçurtmanın nevruz veya ramazan eğlencelerinde uçurulduğu ile ilgili bir iki kırıntı bilgi. Yapı Kredi Yayınları tarafından basılan “Şenlikname” adlı eser içinde yer alan uçurtma uçuran çocukların tasvir edildiği fotoğraflar. “Selahattin Giz Koleksiyonu” içinde yer alan 1936’da Beyoğlu istiklal caddesinde çekilmiş fotoğraftaki “Şeytan uçurtmalar” eldeki yegâne verilerdir.
Ancak, 1980 yılında Mehmet Naci Aköz’ün yolunun uçurtma ile yeniden kesişmesi (Çocukluk döneminden sonra) ülkemizdeki uçurtma sürecini derinden etkilemiştir. (bkz. Mehmet Naci Aköz kimdir)
Bu sürece kısaca göz atmak gerekirse; 1984’te Türkiye’de ilk kez uçurtma yarışması düzenlemesi, 1986’da Uçurtmacılar Birliği kurması, 1996’da İstanbul Uçurtmacılar Derneğini kurması, 1997’de ülkemizdeki ilk uluslararası uçurtma festivalini düzenlemesi, 1998’de Uçurtma Kulübünü kurması. Tüm bu süreçte hem ülke içinde, hem de yurtdışında uçurtma festivallerine katılması, yaptığı yoğun uluslararası ikili ilişkiler, araştırma ve gezilerde topladığı yüzlerce uçurtma ve ilgili ürünlerden oluşan koleksiyon nihayetinde 2005’de Uçurtma Müzesinin kurulmasına zemin hazırlamıştır.
İSTANBUL UÇURTMA MÜZESİ NASIL KURULDU;
Aköz’ün 1986’da dünyanın farklı ülkelerindeki yirmialtı ayrı uçurtma kuruluşuna yazdığı mektup ile başlamıştır. (İnternetin olmadığı dönemler) Yurtdışına gönderilen mektuplara gelen cevapların yanında hediye olarak gönderilen kitaplar, kataloglar, uçurtmalar ve benzeri ürünler koleksiyonun ilk parçalarıdır.
İlerleyen yıllarda tüm yurtdışı programlarında (Festival veya özel gezilerde) uçurtma kurumları, üreticiler, satıcılar ziyaret edilerek uçurtma ile ilgili bulunan hemen her nesne toplanarak ülkemize getirilmiştir.
97-98 ve 2005 yılındaki Uluslararası İstanbul Uçurtma Festivali katılımcılarının da hediye ve/veya satın alma yolu ile getirdikleri uçurtmalar sonucunda toplamda altı ülkeden beşyüz civarında koleksiyon parçası oluşunca uçurtma konulu tematik müze açılmasına karar verildi.
İstanbul Uçurtmacılar Derneği kararı ile ülkemizdeki ilk uçurtma müzesi “Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi” adıyla kurulmuş oldu.
2011 Yılı başında Üsküdar Belediyesi ile yapılan anlaşma sonrası Üsküdar Belediyesi Meclis kararı ile yeniden yapılandırılan müzenin imkânları daha da genişletilerek “Üsküdar Belediyesi Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi” adıyla hizmet vermeye başlamıştır.
Uluslararası alanda “İstanbul Uçurtma Müzesi” adıyla tanınan müze zaman içinde yurtiçinde de aynı adla anılmaya başlamıştır.
İSTANBUL UÇURTMA MÜZESİNİN İŞLEVİ;
İlerleyen yıllarda elde edilen yeni ürünlerle koleksiyonun hızla genişlemesi, müzenin de işlevinin artmasına sebep oldu. Bugün itibariyle (2020) altı kıta, otuzdokuz ülkeden toplanan yaklaşık üçbin parçalık bir koleksiyona ulaşan müze içinde sekizyüz’ün üzerinde esere sahip kütüphane ve aynı anda ikiyüz öğrencinin atölye çalışması yapabilecekleri uçurtma okulu bulunmaktadır.
İSTANBUL UÇURTMA MÜZESİNDE PROGRAMLAR;
Müzede ziyaretçilere interaktif programlar yapılmaktadır. Küçük ziyaretçilere yaklaşık 45 dakikada tamamen teatral dil kullanılarak görerek, dinleyerek, dokunarak ve soru cevaplarla yapılan eğlenceli sunum yapılmakta, tüm sunumlar fotoğraflar ve bazı uçurtmaların çocukların önüne getirilerek ziyaretçinin üzerindeki etkinin arttırılması sağlanmaktadır.
Yetişkin ziyaretçilere ise yine kırkbeş dakikalık süre içinde doygun bir sunumla dünya ölçeğinde uçurtmanın tarihi, toplumlar üzerindeki kültür ve inanç yansımaları ile sportif amaçlı kullanımlardan örnekler çeşitli uçurtmalar ve fotoğraf destekleri ile anlatılmaktadır.
Bu sunumlar olabildiğince interaktif yapılarak ziyaretçinin konuya adapte olması sağlanmaktadır.
Uzakdoğu tarihi özellikle savaşlarda aktif rol almasının örnekleri sunulurken, batı tarihinde bilimsel çalışmalardaki örnekleri fotoğraf ve tarihçeleriyle anlatılmaktadır.
Çok sayıda ülkenin uçurtmaları ile gerek kültürel, gerekse inançlarla ilgili örneklemeler yapılarak uçurtmanın sadece bir oyuncak olmadığı, farklı coğrafyalarda farklı anlamlar yüklü olduğu vurgulanmaktadır.
Müze içinde fotoğraf ve video çekmek serbest, hatta teşvik edilmektedir.
Tüm yıl boyu 09.00 – 17.00 arası açık olan müzeye giriş ücretsiz, randevu alınması ise özellikle tavsiye edilmektedir.
ÜLKEMİZİN İLK UÇURTMA OKULU;
Sokak oyunları kültürümüzün en eski oyuncaklarından birisi olan uçurtmanın unutulmaması, yaşatılması ve yeni kuşaklara öğretilmesi amacıyla müze içinde kurulan uçurtma atölyesi zaman içinde genişletilerek Türk uçurtma kültürünün 40’a yakın modelinin eğitiminin verildiği uçurtma okuluna dönüştürülmüştür.
Dileyenler yirmi dakikalık programa katılarak eğitimcisi ile birlikte uçurabileceği uçurtmayı yaparken, dileyenler altmış dakikalık programa katılarak kırk’a yakın modelden oluşan Türk uçurtma kültürünün herhangi bir örneğinin tüm aşamalarını detayları ile birlikte öğrenebiliyorlar. Uçurtma atölyesine katılanlara program sonrasında sertifika veriliyor. Atölye çalışmasına katılanlardan sadece uçurtma ücreti alınıyor.
ÜLKEMİZİN İLK UÇURTMA KÜTÜPHANESİ;
Müze içinde yer alan bölümlerden birisi ise dünyanın çeşitli ülkelerinden toplanmış yayınlardan oluşan “Gülen Okumuş Uçurtma Kütüphanesidir”. Uçurtma kültürünü daha yakından tanımak ve/veya benzeri çalışmalar yapmak isteyen amatör veya profesyonel araştırmacılar için tüm imkânlar sunulmaktadır. Kataloglar, kitaplar, dergiler, afişler, broşürler, resmi veya özel belgelerden oluşan yaklaşık 850 parçalık eserle kütüphanede ücretsiz hizmet verilmektedir.
Randevu alınması halinde ziyaretçilerine açık olan kütüphane tüm ofis imkânlarıyla hizmet vermekte fotoğraf, video, fotokopi çekmek serbest, çaylar da kütüphanenin ikramı olarak sunulmaktadır.
MÜZEMİZDE ETKİNLİK STRATEJİSİ
“Hayatın bütünü eğitim sürecidir” sözünden hareketle;
Müzemizdeki tüm çalışmalar eğitim gözlüğü ile görülmekte ve uygulamalar bu çerçevede yürütülmektedir. Uçurtma müzesi, atölye çalışmaları destekli eğlenceli eğitimi ve uçurtma kütüphanesi ile dünya perspektifiyle uçurtmanın tarihi ve kültürünü anlatmaya çalışmaktadır
Kültür Bakanlığının 2008 yılında başlattığı “Çocuk Dostu Müze” İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünün 2011 yılında başlattığı “Müzeli Eğitim” ve 2019 projesi olan “Okul Dışı Öğrenme Ortamları” projeleri ile birebir örtüşen müze çalışmalarımızı, biz “Eğlenceli Eğitim” olarak adlandırıyoruz.
Koleksiyonun müzeye gelen ziyaretçilere tanıtılmasının yanında dış mecralarda tanıtılması, hatta dış ülkelerde tanıtılabilmesi için de sanal müze çalışmalarımız sürdürülmektedir.
MÜZENİN KONUMU VE ERİŞİM
İstanbul Uçurtma Müzesi iki ayrı müze salonu, üç atölyeden oluşan uçurtma okulu ve uçurtma kütüphanesi ile toplamda beşyüz m2’lik kapalı alana sahiptir. Üsküdar sahiline oldukça yakın (Marmaray’a ve Kızkulesi sahiline ikiyüzelli metre mesafededir) merkeze yürüme mesafesindedir. Navigasyona “uçurtma müzesi” yazmanız yeterlidir. Randevu alınarak gelinmesini önemle hatırlatıyoruz
KAYNAKÇA
Mehmet Naci Aköz’ün değerlendirmeleri, Gülen Okumuş Uçurtma Kütüphanesi, Uçurtma tarihi, Drachen Foundation, Planet.kite.matrix
ÖNEMLİ NOT
Diğer çalışmalarımızın detaylarına aşağıdaki sitelerimizden ulaşabilirsiniz
Ticari çalışmalarımız için www.ucurtmadunyasi.com
Video ve film kaynaklarımız için www.ucurtma.tv
Some content here depending on data type